Japonya merkezli bir yazılım şirketi, kişilerin yalan söyleyip söylemediğinin anlaşılmasını sağlayan bir mobil uygulama geliştirdi. Söz konusu uygulama, kişilerin çeşitli sorulara cevap verirken mimiklerini ve ses tonunu analiz ediyor. Ancak bilim insanları, bunun pek de mümkün olmayabileceğini savunuyor.
Japonya merkezli bir yazılım şirketi olan DeepScore, yeni bir algoritmayla insanların ne kadar güvenilir olup olmadığını anlayabileceğini gösterebilen bir uygulama geliştirdiğini duyurdu. Bu uygulama, kişilere bazı soruların sorulmasını ve bu sorulara verilen cevap anlarındaki mimikleri ve ses tonuyla, insanların yalan söyleyip söylemediğinin anlaşılmasını sağlıyor. Ancak bazı bilim insanlarına göre böylesi bir durum pek de mümkün değil.
DeepScore, bu uygulama ile özellikle de banka ve sigorta kuruluşlarını hedefliyor. Bunu bir örnekle açıklayan şirket, herkesin belirli bir kredi limitinin olduğunu ancak kimi zaman limitin çok üstünde taleplerde bulunulabildiğini söylüyor. İşte bu tür riskli sektörler, bu uygulamayı kullanarak karşısındaki kişinin doğru mu yalan mı söylediğini anlayabilecekler. En azından şirket, durumun böyle olacağını iddia ediyor.
Uygulama, kişinin mimik ve ses tonlarına odaklanıyor
Algoritmanın çalışma mantığı, insanların mimiklerine ve ses tonlarına dayanıyor. DeepScore, insanların yalan söylemeye çalışırken bunu mimikleri ve ses tonlarıyla belli ettiğini ifade ederek, bu uygulamanın da o hareket ve tonları belirlediğini söylüyor. Bilim dünyası bu konuda çeşitli araştırmalar yapmış olsa da tam olarak bir sonuca ulaşamadığından, bilim insanları böylesi bir uygulamanın doğru sonuç vermeyebileceğini savunuyor. Aslında şirket de uygulamanın doğruluk oranının yüzde 70’lerde olduğunu beyan ediyor.
Bu arada, geliştirilen uygulamanın sorduğu sorular, herkes tarafından bilinen şeyler. Örneğin kredi çekmek isteyen bir kişiye sağlık sigortası olup olmadığı, gelirinin ne kadar olduğu, çektiği kredi ile neler yapacağı gibi klasik sorular soruluyor. Bu sorular, ilgili şirket tarafından daha önce de sorulduğu için, uygulamadan alınan veriler aslında bir onay mekanizması olarak çalışmış oluyor.
Kullanıcıların biyometrik verileri de tartışmalı bir konu
Uygulamanın tartışmaya açtığı başka bir husus ise kullanıcıların biyometrik verileriyle ilgili. İnsan hakları savunucuları, sadece birkaç dakikalık soru cevap sürecinde toplanabilecek verilerin çok daha büyük sorunlara yol açabileceğini söylüyor. Açık konuşmak gerekirse DeepScore’un internet sitesinde ya da uygulama ilgili verdiği bilgiler arasında herhangi bir gizlilik politikasına değinilmiyor. Hatta şirket CEO’su Shirabe Ogino, güven problemi yaşayan tüketicilerin farklı bir kurum ile çalışmayı düşünebileceğini söylüyor.
Söz konusu uygulama, tartışmalı olsa da bazı yerlerde kullanılıyor. Örneğin Endonezya ve Filipinler gibi bazı ülkelerdeki sigorta ve kredi kuruluşları, bu mobil uygulama aracılığıyla müşterilerini teşhis ediyorlar. Ancak bu şirketlerin neler olduğu ve uygulamadan elde ettikleri neticelerle ilgili ser verilip sır verilmedi. Bu da algoritmayla ilgili kafa karışıklıklarını biraz daha artırıyor.