- Advertisement -spot_img
Ana SayfaDonanımSeaClear Projesi, Okyanus Tabanını Robotlarla Temizlemek İçin Geliştiriliyor

SeaClear Projesi, Okyanus Tabanını Robotlarla Temizlemek İçin Geliştiriliyor

- Advertisement -spot_img

 Okyanus tabanını çöplerden arındırmak üzere hayata geçirilen SeaClear isimli proje, otonom şekilde işleyen robotlar ve yapay zekâdan güç alarak denizleri temizleyecek.

Denizlerin ve okyanusların kirlenmesine neden olan plastik ve diğer atıklar, gezegenimizin %80’ini kaplayan su birikintilerinin yüzeyine kıyasla okyanus tabanında daha yüksek oranda bulunuyor. Çoğunlukla insan gözünün göremeyeceği derinliklere inen bu atıklar, deniz canlıları başta olmak üzere okyanus ekosistemi üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.

Avrupa Birliği destekli SeaClear isimli bir proje, söz konusu atıkları yapay zekâya sahip otonom robot ve dron yardımıyla temizleyerek bu alanda insan faktörünü mümkün olduğunca devreden çıkarmaya hazırlanıyor.

SeaClear takımı bir adet dron, iki adet su altı robotu ile bir adet insansız yüzey aracından oluşmakta. Takımın kalbinin ise insansız yüzey aracı olduğunu söyleyebiliriz. Su altı robotlarına özel kablolar aracılığıyla enerji sağlayan araç, aynı zamanda robotların gönderdiği bilgileri işleyen bir bilgisayara sahip. Dron ve su altı robotlarından birinin görevi ise çöp tespiti yapmak.

Çöp tespiti işlemi, öncelikle dronun havadan deniz yüzeyini robotun ise su altını taramasıyla başlıyor. Her iki bölgede de atık tespit edilmesi halinde deniz yatağında da çöp olduğu kabul edilerek ikinci robot devreye sokuluyor. Evlerimizde kullandığımız robot süpürgelere benzer bir mantıkla işleyen araç, dipteki artıkları toplayıp yüzeydeki geminin çöp kutusuna döküyor.

Yapay zekâ ise robotların deniz canlılarını çöple karıştırmaması aşamasında devreye girmekte. Bu sayede oluşturulan algoritmalar, mercan gibi doğal yapıların yanlışlıkla toplanmasını engellemek üzere geliştirilmiş.

Araştırma ekibi, bahar döneminde Hamburg Limanı gibi endüstriyel bir alan ile Dubrovnik sahilleri gibi turistik ve birbirlerinden tamamen farklı bölgelerde denemeler yapmış. 20 ila 30 m. arasındaki derinlikte yapılan denemelerde başarılı sonuçlar alındığı ifade ediliyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img

Haber Başlıkları

- Advertisement -spot_img

Haber Başlıkları

- Advertisement -spot_img

376 YORUMLAR